AYESTEFANOS ANTLAŞMASI İLE NERELERİ KAYBETTİK.? ANTLAŞMA MADDELERİ NELERDİR.? 93 HARBİ DENMESİNİN SEBEBİ NEDİR.? 93 HARBİ NEDİR.? 93 HARB...
AYESTEFANOS ANTLAŞMASI İLE NERELERİ KAYBETTİK.? ANTLAŞMA MADDELERİ NELERDİR.?
93 HARBİ DENMESİNİN SEBEBİ NEDİR.?
93 HARBİ NEDİR.? 93 HARB'İNDE OLAYLAR NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR.?
93 HARBİ VE BALKAN GÖÇMENLERİ.?
93 HARBİ NEDİR?
Avrupa'nın hukukunu müdafaası ile harekete geçen Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne karşı ilan etmiş olduğu savaş Rumi takvimine göre 1293 senesinde rastladığı için 93 Harbi ismini almıştır. Bu yapılan savaş daha önceleri meydana gelen Osmanlı Rus savaşları gibi Tuna da ve Doğu Anadolu'da olmak üzere iki cephede başlamıştır. Savaşın başlaması ile beraber Romanya topraklarına giren ve bu prensliği kendine doğru çeken Ruslar biri Dobruca ve diğerinin adı ise Bükreş yönlerinde olmak üzere iki koldan birden ilerleyerek ve Tuna Nehri'nin Rusçuk Niğbolu arasından hızlı bir şekil de geçerek Ziştovi ve Tırnova yı ele geçirmişlerdir. Rusya'nın bu ilerlemesi sayesinde tahliyesi gerektiği halde bu hususta özen gösterin dediği gibi Niğbolu bir müddet müdafaadan sonra düşmana teslim olmak zorunda kalmıştır. Diğer bir yandan Balkan Geçitlerinden önem taşıyan Osmanlı Kuvvetleri Ruslarla yaşanmış birçok saldırısına şiddetle karşı koysalar da yenilerek yerine razı olmuşlardır, gizlice çekilmek suretiyle bu geçidi tahliye etmişlerdir. Tuna cephesindeki muharebeler Derneği kazanma çabalarıyla uğraşırken Ruslar Doğubayazıt’ı ele geçirmişlerdir, ardında Ardahan'a geçmişlerdir. Buradan da Erzurum üzerine yürüyen Ruslar yenilgiye mahkûm edilerek sınır dışına atılmışlardır ve yeniden saldırıya geçerek tekrar Kars”ı ele geçirmişlerdir.
93 HARB'İNDE OLAYLAR NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR?
93 Harbi Kuvvetleri'nin geniş bir bölgeye yayılmasıyla kumandanların arasında irtibatın yok olduğu Harekât’ın İstanbul'dan idare edilmeye çalışıldığı, malzeme ve mühimmat olduğu ve Karadeniz'deki donanımın hiçbir varlık gösteremeyecek ve sıkıntılarla dolu bir muharebeydi. Plevne kaybedilince Sırbistan'da Osmanlı Devleti'ne karşı savaş açmıştır ve Rus Kuvvetleri Edirne üzerine kararlı bir şekilde yürümeye başlamıştır. Vali Eyüp Paşa mühimmat depolarını tahrip ederek geri çekilmiştir 20 Ocak 1878 yılında düşmana teslim olmuştur. Sultan ikinci Abdülhamit bizzat çarından izin talebinde bulunmuştur. İzin teklifinin kabulü ile bir şekilde hemen görüşmelere başlanmıştır. İmzalanmış olan Edirne iznine göre Erzurum Ruslara teslim edilmelidir ve İstanbul Konferansı'nda belirtilen sınırlardan daha küçük olmayacaktır. Barış görüşmesi ile birlikte Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştır. Osmanlı ordularının yenilmesi ile birlikte sonuçlanan bu savaş Osmanlı devletinin sosyal, askeri, siyasi ve iktisadi bakımından büyük ölçüde etkilemiştir.
93 HARBİ DENMESİNİN SEBEBİ NEDİR?
Avrupa'nın hukukunu müdafaası ile harekete geçen Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne karşı ilan etmiş olduğu savaş Rumi takvimine göre 1293 senesinde rastladığı için 93 Harbi ismini almıştır. Bu yapılan savaş daha önceleri meydana gelen Osmanlı Rus savaşları gibi Tuna da ve Doğu Anadolu'da olmak üzere iki cephede başlamıştır
AYESTEFONOS ANTLAŞMASI İLE NERELERİ KAYBETTİK?
Çok ağır şartlar içeren Ayastefanos Anlaşması ile Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsızlıklarını elde etmiştir. Tuna boylarında Akdeniz Bölgesi ne kadar ise büyük bir Bulgaristan Prensliği kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin ise Avrupa'da Trakya Bosna-Hersek ve Arnavutluk toprakları elinden çıkmıştır.
ANTLAŞMA MADDELERİ NELERDİR?
Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek.
Büyük bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak.
Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek.
Teselya Yunanistan'a bırakılacak.
Balkanlardaki İnanç Farklılıkları Üzerine yürütülen Siyaset sonucunda Rum Bulgar Sırp ve Romen Halklar ile Müslümanlar arasında din düşmanlığı ve iç çatışmalar filizlenmeye başlamıştı 1877-1878 yılları arasında Tuna Kafkasya Cephelerinde yapılan Osmanlı Rus Savaşı Hicri Takvimde 1293 yılını gösterdiği için "93 harbi"olarak anılmaktadır önemli ölçüde Türk nüfusuna sahip olan Tuna Osmanlı'nın en zengin vilayetlerinden biriydi ancak 19.yüzyılın başlarında itibaren Balkanlardaki İnanç farklılıkları üzerine yürütülen siyaset sonucunda Rum Bulgar Sırp ve Romen halklar ile Müslümanlar arasında din düşmanlığı ve iç çatışmalar filizlenmeye başlamıştı bu huzursuzluğun arttırılması amacıyla Sofya Varna Filibe Ruscuk gibi Merkez Şehirlere tayin edilen Rus Konsoloslar propagandalar yapıyor Rusyaya Eğitime Gönderilen Bulgar Gençler aracılığı ile Misyonerlik çalışmaları yürütülüyor ve ihtilalci cemiyetler kuruluyordu Rusya büyük isyan için eğitim Kültür ve basın gibi her türlü propaganda aracını kullandı ancak 1876 yılına kadar gerçekleştirilen tüm isyan hareketleri ya başlamadan önlendi ya da geniş Halk kitlelerine ulaşamadan hüsran la sonuçlandı bu başarısızlıkların sonuncusu 1875 yılında halktan yeterince destek bulamadığından kolayca bastırılan eski Zagra ayaklanması oldu tüm girişimlerine rağmen istediği sonucu alamayacağını anlayan Rusya 24 Nisan 1877 tarihinde Osmanlı Devletine Savaş ilan etti Osmanlı Rus Savaşı sadece Savaş meydanlarına çıkan iki ordu arasında gerçekleşmedi Hiristiyan Kazak Süvari birlikleri çeşitli vaatlerle kandırılmış Bulgar ile Bulgar Çeteleri de Rus Ordusuna destek oldu 21 haziranda öncü kuvvetleri ile Maçin Tulça İshakça ve Mecidiyeyi işgal eden Rus Ordusu bu bölgede yaşayan Müslümanların neredeyse tamamını öldürdü köylerini yağmalayıp yaktılar Tırnova Kızanlık Ruscuk ve eski Zagra'da da durum farksızdı işgal edilen dükkanlar ve evler yağmalanıp 11 günde 1,100 Müslüman katledildi 15,000 kişilik Müslüman Nüfusa sahip Filibe işgal edildiğinde Şehirde sadece Hıristiyan komşularına sığınmış 100 kişi kalmıştı bu katliamlardan kaçabilenler ise daha güvenli gördükleri Varna ile Şumnu'ya sığınmak için yola cıktı Edirne'ye ilk göçmen kafilesi 15 Temmuz 1877 de ulaştı daha önce Müslümanların yanı sıra aralarında Yahudi Rum Amarikan Misyonerler ile bazı Bulgarların bulunduğu bir grup Şehirlerini boşaltıp Buraya sığınmışlardı 19 Oğustos itibari ile Edirne'deki Türk Tatar Yahudi ve Hıristiyan'ların sayısı 10,000 aşmıştı..15 Eylül 1877 de Dopruca'dan Selanik ve Kavalaya gelen göçmenler takip eden aylarda Güneye Dogru dağılmaya başladı 24-28 Ocak 1878 Tarihleri arasında Dedeağaç Limanına 16,000 Tekirdağ limanına 15,000 Varna Limanına 8,000 göçmen ulaştığı kayıtlara geçmiştir
BURSA'YA GÖÇEN İLK BALKANLILAR
93 Harbinin ardından Anadolu'ya ulaşarak Hüdavendigar Bursa Vilayetine gönderilen 162,028 Göçmenden 64,000 bini Bursa Merkez sancağında iskan edildi Tuna boylarından Dobrucadan gelenler Bursa'nın merkezindeki Ruscuk Selimiye Vidin Kamberler Cuma-i Cedid yeni Cuma Mecidiye Mollaarap ve Namazgah mahallelerinde 2,741 hane olarak yaşamaya başladılar Fethiye İhsaniye Ümit alanı ermiri Lilüfer Maksem pınarı geçit Hüseyniye hançerli Teşfikiye kumlukalanı
köylerinde 569 hane olarak iskan edildi..
BİR SEYYAHIN KALEMİNDEN BURSA
1899 da Bursa ve çevresini dolaşan Bulgar Kinçov 93 Harbi Balkan göçmenlerinin yerleştirilmesinden sonraki demoğrafik görüntüyü şöyle özetlemiş..Bursa son yıllarda almış olduğu göç ile öylesine büyüdü ki Nüfusu neredeyse ikiye katlandı bu konuda sağlıklı rakam veremesem de tahminlerime göre 80,000 lere ulaştı Türk Rus savaşından sonra Bulgaristan ve Dobruca dan kitleler halinde gelen Müslümanların göç etmesi sonucu bir kaç ay gibi kısa sürede 40,000 kadar Muhacır
Şehre yerleşti Rus Osmanlı savaşından önce şehrin Batı ucundaki verimli Bursa Ovası'nda çok az yerleşim varmış ancak göçlerle durum çok değişmiş Türkiye'nin savaştan sonra yitirdiği bütün bölgelerden büyük bir Müslüman kitlesi buraya akın etmiş ve Nüfusu %30 arttırmanın ötesinde bölgeyi olağanüstü renkli kılmıştır halkının çoğunluğunu bölgenin yerlisi olan Müslüman Türklerin oluşturduğu Bursa'ya Kuzey Bulgaristan'dan yeni göç etmiş Türklerde katılarak Ovada yaşayan
Nüfusu ikiye katlamıştır.Bursa çevresinde pek çok Çerkez Tatar Köyü vardır bu köylerin sakinleri önce Rusya'dan Bulgaristan ve Dobruca'ya daha sonra Kars ve Batum'a son olarak da Bursa ve çevresine gelerek göç yolculuklarını tamamlamışlardır ayrıca Bosna dan göç eden Boşnak ve Bulgaristan'dan göç eden Pomakların oluşturduğu sıra köyler de vardır Hırıstiyanlar Nüfusun küçük bölümünü teşkil ederler Rumlar sadece Denize yakın kesimlerde ve birazıda Bursa'da Karamanlılar ise daha çok ova ve çevresinde bulunur Ermenilerin ve Yahudilerin büyük çoğunluğu ise Merkezde yaşar Ovanın Batı ucunda Bulgarlar yaşar Manyas Gölü yakınında iki Rus Kazak köyüde vardır bunlardan Güneybatı kısmındaki köy 200 haneli olup geçimlerini balıkçılıkla sağlar diğeri ise Romanya Dobruca'sından göç eden 100 haneden ibarettir..
Gidiyorlar.
sabaha karşı..
baldırlarına tırmanan çamurlarla
Gidiyorlar...Kağnılara asılmış kıl torbalardaki
Yağsız tuzsuz hamurlarla
Gidiyorlar
Okuyarak göklerdeki yıldızları
Gidiyorlar
Kanlı geçitleri aşarak eğim de eğim
Balkan Kızları
Gidiyorlar yorgun susak ve çatık
Sabah ayazına gece yağmuruna açık
Sarı öküzlerin ardında fidan kızları
Gidiyorlar kirpiklerinde gümüş damlacıklar
Gidiyorlar şakaklarında altın yaldızlar
Bırakmışlar Tuna'nın cennet boylarını
Bırakmışlar Tuna ya ışık ses renk götüren
Dağları bayırları yeşil başak denizine çeviren
Bırakmışlar büyük soylarını
Bırakmışlar ne varsa:kışla tapınak ev ekmek
Bırakmışlar : gazi şehit tarih ülke emek
Gidiyorlar okuyarak bulutlu göklerde
Görünebilen son yıldızları
Gidiyorlar kanlı geçitleri aşarak eğimde eğim
Balkan kızları....
Susuyorlar dönmeyi mutlu illere
Susuyorlar düğümlenmiş tarihin acısı dillere
Susuyorlar Selanik Manastır'a Üsküp'e Yanya'ya
Susuyorlar arslanı göçmen yaşatan kahpe dünyaya
Susuyorlar salkım salkım dökülüp kalan soylara soplara
Susuyorlar vızlayan kurşunlara inleyen toplara
Düşüyorlar sarı öküzlerin ardında fidan kızlar
ölüyorlar altın şakaklarda kanlı yaldızlar....
COMMENTS