BURSA'DA İLK AYAK İZLERİ Yaklaşık 2,000,000 yıl önce başlayan Peoleolitilik Çağ göcebe insanların avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını...
BURSA'DA İLK AYAK İZLERİ
Yaklaşık 2,000,000 yıl önce başlayan Peoleolitilik Çağ göcebe insanların avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını sürdürdüğü dönem olarak kabul edilmektedir bu Çağ insanlık Tarihinin büyük bölümünü kapsamaktadır 2007 yılında Bursa'nın 20 km Güneyinde bulunan Şahinkaya Mağarasında yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan ve MÖ,100,000-MÖ.40,000 Yılları arasına tarihlenen hayvan kemikleri ile Taş aletler yörede yaşamın Orta Poleolitik Çağa kadar uzandığını işaret etmektedir Şahinkayada bulunan At yaban Keçisi Koyun gibi otçul hayvanların kalıntıları ise Bursa'nın bu ilk sahiplerinin yabani yaşam ortamında hayatlarını avcılıkla sürdürdüklerini göstermektedir
BURSA'DAKİ İLK YERLEŞİM ALANLARI
Günümüzden 12,000 yıl öncesine dayanan Neolotik Çağa uygarlığın ilk temelleri atıldı bu Çağın çeşitli evrelerine ait Bursa yöresindeki izleri ise Ilıpınar Barçın ve ak topraklık Höyüklerinde rastlandı 1987 yılında Orhangazi yakınlarında bulunan Ilıpınar Höyüğünde başlatılan kazılarda bu yerleşimin MÖ.5,700 lere ait olduğu ve buralarda yaşayan insanların su kaynaklarının yakınında çamurla sıvanmış yada dal-örgü duvarlarla inşa edilmiş evlerde oturdukları belirlenmiştir içlerinde
kiler ve ocak olan bu iki katlı evler birbirine bitişik sıralanmış MÖ.6,500 lere tarihlenen Barçın ve Aktopraklık Höyüklerinin'de benzer yerleşim planına sahip olduğu görüldü.
İLK KÖY AKTOPRAKLIK HÖYÜĞÜ
Akçalar Mevkisinde bulunan Aktopraklık Höyüğünde yapılan kazılarda günümüzden 8,500 yıl öncesine dayanan Bursa'da ilk Köy toplumunu izlerine ulaşıldı Neolotik döneme ait Aktopraklık köyünün yapıları yaklaşık 3 mt çapında tabanları çukurlaştırılmış yuvarlak planlı mekanlardan oluşuyor Ahşap dikmelerin arasını dallarla örerek inşa ettikleri duvarlar her iki yönden kerpiç çamuru ile sıvanıyor yapını etrafındaki avlular günlük işler için kullanılıyor Ölülerini ise cenin pozisyonunda ve pişmiş toprak kaplarla birlikte yapı tabanlarını altına gömüyorlardı başlangıçta avcı toplayıcı geleneğini sürdüren topluluk bölgedeki yabani hayvanları avlayarak besleniyordu Uluabat Gölü çevresini yaşam alanı seçen Aktopraklılar zamanla balıkçılık yapmayı ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrendi ardından ise Anadoludan gelenlerin yardımı ile tarımsal faaliyetlere başladılar yetiştirdikleri tahıl ürünlerini küçük öğütme taşları ile ezip ufalayarak tüketiyorlardı ayrıca evlerinin içinde ve dışında fırınları bulunuyordu kazılar sırasında elde edilen kap kaçak beslenme alışkanlıklarına sulu aşın da eklendiğini göstermekteydi MÖ.6,000-5,500 Yılları arasında tarihlenen ikinci aşamadaysa ilk yerleşim yerinde görülen dal örgü yapıların yerini daha kalıcı kerpiç konutlar aldı bu dönemde kerpiç tuğladan bitişik düzende inşa edilen evlerin etrafı derin bir hendek ile çevriliydi Çapı130mt yi bulan bu hendek yerleşimi sınırlandırmanın yanı sıra ölülerin gömüldüğü kutsal bir alan olarak kullanılmaktaydı Aktopraklık yerleşim tarihinin bu ikinci aşamasında aynı alanda üst üste 4 köy inşa edilmiş
HOMEROS'UN ASLAN YÜREKLİ MIZRAK SAVAŞCILARI MİSYALILAR
Tarım Topluluklarını ortaya çıkışı ile Bursa Çevresindeki yaşam alanları da buna paralel olarak genişlemeye başladı Yunan Tarihçi Herodot'un belirttiği üzere Uludağ'ın Egeye doğru uzanan bölgesinde kurulan "Misya"nın geniş topraklarında yaşayan halkı Troyalılar gibi Anadolu'nun en eski sakinleri idi bir başka Yunan Tarihçi ve Coğrafyacı olan Strabon'a göre Misyalılar canlı varlıkları
yemekten kaçınmakta ve süt Peynir Balla beslenmekteydiler.
Yaklaşık 2,000,000 yıl önce başlayan Peoleolitilik Çağ göcebe insanların avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını sürdürdüğü dönem olarak kabul edilmektedir bu Çağ insanlık Tarihinin büyük bölümünü kapsamaktadır 2007 yılında Bursa'nın 20 km Güneyinde bulunan Şahinkaya Mağarasında yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan ve MÖ,100,000-MÖ.40,000 Yılları arasına tarihlenen hayvan kemikleri ile Taş aletler yörede yaşamın Orta Poleolitik Çağa kadar uzandığını işaret etmektedir Şahinkayada bulunan At yaban Keçisi Koyun gibi otçul hayvanların kalıntıları ise Bursa'nın bu ilk sahiplerinin yabani yaşam ortamında hayatlarını avcılıkla sürdürdüklerini göstermektedir
BURSA'DAKİ İLK YERLEŞİM ALANLARI
Günümüzden 12,000 yıl öncesine dayanan Neolotik Çağa uygarlığın ilk temelleri atıldı bu Çağın çeşitli evrelerine ait Bursa yöresindeki izleri ise Ilıpınar Barçın ve ak topraklık Höyüklerinde rastlandı 1987 yılında Orhangazi yakınlarında bulunan Ilıpınar Höyüğünde başlatılan kazılarda bu yerleşimin MÖ.5,700 lere ait olduğu ve buralarda yaşayan insanların su kaynaklarının yakınında çamurla sıvanmış yada dal-örgü duvarlarla inşa edilmiş evlerde oturdukları belirlenmiştir içlerinde
kiler ve ocak olan bu iki katlı evler birbirine bitişik sıralanmış MÖ.6,500 lere tarihlenen Barçın ve Aktopraklık Höyüklerinin'de benzer yerleşim planına sahip olduğu görüldü.
İLK KÖY AKTOPRAKLIK HÖYÜĞÜ
Akçalar Mevkisinde bulunan Aktopraklık Höyüğünde yapılan kazılarda günümüzden 8,500 yıl öncesine dayanan Bursa'da ilk Köy toplumunu izlerine ulaşıldı Neolotik döneme ait Aktopraklık köyünün yapıları yaklaşık 3 mt çapında tabanları çukurlaştırılmış yuvarlak planlı mekanlardan oluşuyor Ahşap dikmelerin arasını dallarla örerek inşa ettikleri duvarlar her iki yönden kerpiç çamuru ile sıvanıyor yapını etrafındaki avlular günlük işler için kullanılıyor Ölülerini ise cenin pozisyonunda ve pişmiş toprak kaplarla birlikte yapı tabanlarını altına gömüyorlardı başlangıçta avcı toplayıcı geleneğini sürdüren topluluk bölgedeki yabani hayvanları avlayarak besleniyordu Uluabat Gölü çevresini yaşam alanı seçen Aktopraklılar zamanla balıkçılık yapmayı ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrendi ardından ise Anadoludan gelenlerin yardımı ile tarımsal faaliyetlere başladılar yetiştirdikleri tahıl ürünlerini küçük öğütme taşları ile ezip ufalayarak tüketiyorlardı ayrıca evlerinin içinde ve dışında fırınları bulunuyordu kazılar sırasında elde edilen kap kaçak beslenme alışkanlıklarına sulu aşın da eklendiğini göstermekteydi MÖ.6,000-5,500 Yılları arasında tarihlenen ikinci aşamadaysa ilk yerleşim yerinde görülen dal örgü yapıların yerini daha kalıcı kerpiç konutlar aldı bu dönemde kerpiç tuğladan bitişik düzende inşa edilen evlerin etrafı derin bir hendek ile çevriliydi Çapı130mt yi bulan bu hendek yerleşimi sınırlandırmanın yanı sıra ölülerin gömüldüğü kutsal bir alan olarak kullanılmaktaydı Aktopraklık yerleşim tarihinin bu ikinci aşamasında aynı alanda üst üste 4 köy inşa edilmiş
HOMEROS'UN ASLAN YÜREKLİ MIZRAK SAVAŞCILARI MİSYALILAR
Tarım Topluluklarını ortaya çıkışı ile Bursa Çevresindeki yaşam alanları da buna paralel olarak genişlemeye başladı Yunan Tarihçi Herodot'un belirttiği üzere Uludağ'ın Egeye doğru uzanan bölgesinde kurulan "Misya"nın geniş topraklarında yaşayan halkı Troyalılar gibi Anadolu'nun en eski sakinleri idi bir başka Yunan Tarihçi ve Coğrafyacı olan Strabon'a göre Misyalılar canlı varlıkları
yemekten kaçınmakta ve süt Peynir Balla beslenmekteydiler.
Ülkemizin her tarafı buram buram tarih kokuyor. Nereyi kazsan bir medeniyete ait kalıntılarla karşılaşıyorsun. Bu çok heyecan verici :) Değerli paylaşım için çok teşekkürler. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilülkemiz başlı başına bir cennet gelecek nesillere emanet edebilmeliyiz böyle cennet bir vatanı..değerli yorum ve ziyaretiniz için teşekkürler.
Sil